Şimdi yükleniyor

🕯️Sevgili Kendim

Bugün sana yazıyorum çünkü seni ihmal ettiğimi fark ettim.
Uzun zamandır orada, içimde, sessizce ellerini göğsünde kavuşturmuş bekliyorsun.
Bekliyorsun ki biri gelsin ve “tamam, geçti” desin.
Ama kimse demedi.
Ben de demedim.
Affet beni.

Sana çok ağır yükler taşıttım.
Büyümemiş bir çocuğun sırtına yetişkin sorumlulukları koydum.
Paran yoktu, kalacak yerin yoktu, kalbini dinleyecek vaktin yoktu ama yine de sana “güçlü ol” dedim.
Hiç sormadım: “Korkuyor musun?”

Sen korktun.
Kimi zaman kendinden bile korktun.
Ama ben sana hiç sarılmadım.
Hep “daha iyi olmalısın” dedim.
“Bu da mı olmadı?”,
“Yine mi eksik?”
“Yine mi geç kaldın?”
dedim.

Şimdi anlıyorum:
Sen eksik değildin.
Sadece fazla yalnızdın.

Yaptığın her şeyin iyi olmasını istedin çünkü kötü biri olmak istemedin.
Ama kötü biri hiç olmadın.
Sadece yoruldun.

Kırıldığın yerlerden büyüdün sen.
Ama o kırıklar hâlâ sızlıyor.
Bunu görmezden gelemem artık.

Sana söz veriyorum:
Bundan sonra seni daha çok dinleyeceğim.
Sadece başarılarını değil, hüznünü de ciddiye alacağım.
Yorgun düştüğünde hemen yanıbaşında olacağım.
“Yetmez” demeyeceğim.
“Şu an bu kadarsın ve bu kadarlık halinle bile değerlisin” diyeceğim.

Ve her gece, kafanı yastığa koyduğunda
bir elini göğsüne koyup şunu fısılda:
“Ben buradayım. Sana kızmıyorum. Sana inanıyorum.”

Uyuyamazsan, sorun değil.
Uykusuzluk bile seninle daha az yalnız kalıyor.
Ama şunu unutma:
Sen bu dünyada sadece başarmak için değil, var olmak için geldin.
Ve var olman, zaten yeterince güzel.

Seni seviyorum.
Kırgın halinle, küskün halinle, uykusuz halinle.

– Ben.
(Senin bir gün seni affetmeyi öğrenecek halin.)