Şimdi yükleniyor

Meal Yasaklanınca Ne Olacak?

Bu topraklarda dinden çıkmak kolay değildir. Ne fikirle, ne iradeyle, ne de vicdanla… İnsan çoğu zaman dine değil, dindarlara küser. Dine değil, dinin el koyduğu hayata kırılır.
Bugün meali yasaklamaktan medet umanların derdi, dine yönelen eleştiri değil; dine kendi çıkarlarıyla yön verdikleri tekelin ellerinden kayıp gitmesidir.
Oysa kimse, sırf bir meal okuyarak Tanrı’yı terk etmez. Ama nice insan, Tanrı’yla arasına girenleri terk eder.

Bir meali kaç kişi okur? Meal, tefsir, siyer okuyarak “manyak manyak işler yapıyorlarmış” deyip dinden çıkan kaç kişi vardır? Varsa böyleleri, candır.

AKP yolsuzluklarıyla bir sabah milyoner olup “dünya nimetlerinin” tadını çıkarmak için dinden çıkanlar,

Erdoğan’ın ve şürekâsının, özellikle sosyal medya vaizlerinin ve akredite tarikatların ahlaksız, hukuksuz, ölçüsüz, küfürbaz ve firavunvari yaşamlarını görünce “Sizinle aynı Tanrı’ya inanacağıma, helvadan put yaparım” diyerek dinden çıkanlar,

Ailenin ve mahallenin tazyikinden, taassubundan kurtulup kendi hayatını yaşamaya başlayınca dinden çıkanlar,

Diğer milletlerle, özellikle Batı kültürüyle kaynaşıp dinin hayatlarından neler çaldığını fark edince dinden çıkanlar,

Size—yani aşksız, zevksiz, ahlaksız ve Allahsız muktedirlere—hassiktir çekip sövemediği için; Allah da size bunca sessiz kaldığı ve zımnen onayladığı için öfkeyle, kırgınlıkla dinden çıkanlar…

Meali yasaklamak, dinden çıkışları durduracak mı sanıyorsunuz?

Sen… Evet, sen! Sen ki uzun olan, sen ki tek başına yüzlerce kötü mealden daha muzırsın.
Dinden de, insanlıktan da, şirazeden de, hukuktan da, baştan da çıkaran sensin.
Ve bunu bir gün tarihçiler, psikiyatristler, siyaset bilimciler uzun uzun yazacak. Doktora tezlerinde ibretle anlatacak.

Asıl mesele meallerde değil, dindar görünen muktedirlerin Tanrı adına hüküm dağıtmasında. Çünkü insanlar meali değil, sizi okuyor artık. Sizi okudukça, Tanrı’yı sorguluyor.